sahibinden satılık :)

selam,

bu aralar odamı şöyle bir toplamaya başladım ki odamın kullanmadığım eşyaların deposu haline gelmiş olduğunu farkettim,kimisi yıpranmış kimisi bir iki defa kullanılmış yepyeni duruyor malum bende bu ara Tayyip abi'nin teğet geçti dediği krizin etkilerini yaşıyorum elimde olup kullanmadığım ürünleri satayım dedim kim ilgilenir bilmem ama denemekten zarar gelmez diyorum...


Alınan yer:Mango

Fiyatı:10tl

Durumu:nerdeyse yeni,3 defa falan kullandım

içi fuşya rengi kumaşlıdır.
SATILDI

Alınan yer:Mango

Fiyatı:10tl

Durumu:nerdeyse yeni,3 defa falan kullandım  bunu da


içi haki renkli kumaşlıdır.
SATILDI


Alınan yer:Mango

Fiyatı:5tl

Durumu:dışı yeni,içi eski dururmda



içi gri renkli kumaşlıdır.
SATILDI




Alınan yer:Mango

Fiyatı:5tl

Durumu:dışı eski,içi yeni

içi leopar desenli saten kumaşlıdır.
SATILDI



Alınan yer:boyner

Fiyatı:25tl

Durumu:3 defa falan kullandım,yeni diyebiliriz.

39 numara
SATILDI



işte böyle...
eğer bu ürünlerle ilgilenirseniz mailim :selcent@gmail.com
ilk önce ödemeyi yapıyorsunuz daha sonra ben alıcı ödemeli olarak istediğiniz bir kargo şirketine veriyorum.

şimdiden teşekkürler

sɹǝʇ ɹɐpɐʞ nq uǝpǝu ʇɐʎɐɥ-best buy macerası

selam,

başlıktan da anlaşılacağı gibi bu aralar hayat pek iyi gitmiyor.o nedenle Şems-i Tebrizi'nin 14. kuralına taktığım için bu günlerinde anlamını benimsetmeye çalışıyorum kendime.nedir bu kural derseniz hemen söyleyeyim
Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat
sana rağmen değil,seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne
gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın ,altının üstünden daha iyi olmayacağını?.
ne kadar anlamlı geliyor bana bugünlerde anlatamam.hayırdır?nerden esti?derseniz bu aralar Elif Şafak'ın "Aşk" adlı kitabını okuyorum.önceleri nedense Elif Şafak hakkında çok önyargılıydım ama bu kitap tamamen görüşlerimi değiştirdi.son 50 sayfam kaldı ama malum Ramazan olunca nedense kitap okuyasım gelmio yoksa normal günümde şu ana bitmişti kitap:)

bu arada neden iyi gitmiyor hayatın derseniz hani turgutreis macerasını bana erteleten mülakatım olumsuz sonuçlandı nedense bu olaydan sonra artık iş bulma umudumu yitirdim ben.üniversiteden mezun olalı 5 yıl geçti hadi ingilzice öğrenme sürecini bıraktım 4 yıl bu sürede açıköğretim'de ikinci üniversitemi de bitirdim tek deneyimim D&R oldu o da on ay kadarcık.çıktığım için hala pişman değilim ama mülakattan bu nedenle elenmem canımı sıktı bu arada beni istemeyen güzel mağaza Best Buy'ın Balçovada açılacak olan yeni mağazası.Nedense bu şirketten acayip umutluydum.kariyer günleri beni çok etkilemişti.içtenlikleri,tecrübeleri...gel gör ki kendileri beni uygun görmediler aslında benim de onları uygun görmemem için bir nedenim var dediklerini yapmamaları mesela kardeşim de bu mülakatlara girdi ve olumlu oldu,bize sonuçta ikinizden biri olmasına siz karar vericeksiniz derken son anda biz karar vericez siz değil gibi bir sert yaklaşımda bulundular hem de benim mülakatımın ardından,sonuçta benim mülakatımdan iki gün sona karar verebiliyorsanız kardeşime böyle birşeyi sormalarına gerek yoktu,ne kadar akıllıca.neyse olan oldu bende bu mülakattan şunu çıkardım karşındakileri içten görüp mülakatlarda sen de içten olmamalısın illa ki oyuculuk yeteneği göstereceksin kendini anlatmıyacaksın ! bir de benim rozet fikrimi yapmışlar kupa fikri elime tutuşturdukları kupayla bir de klasik database'imizde tutucaz sizi lafı kaldık yani :)neyse bunda da vardır bir hayır diyerek sonlandırayım bu kötü anımı...


günler böyle olunca canımın sıkıntısını sinemaya gitsem falan diyerek geçiştirmeye çalışıyorum ama güzel bir film de dikkatimi çekmiyor new moon biran önce gelse de izlesem,imdb'ye gözatarken basın toplantısı fotoğrafları gözüme çarptı kristen giderek keş görünümüne girdi umarım sadece görünümdedir!sanırım eclipse'nin de çekimleri başladı vancouver'dan fotoğraflar akmaya başladığına göre.o fotoğraflara baktıkça kanada hayalim gözümün önünden geçiyor al sana bir sıkıntı sebebi daha !napalım hayata devam şans yok para yok e hayal de yok o zaman !şu güzel ramazan gününde bundan sonraki günler bunları aratmayacak kadar güzel olsun diyeyim sizlerde içinizden amin diyin :)

kuzenimle bir tatil daha -Turgutreis-

selam,
yine yazmaya uzun bir ara verdim sanırım biraz koşuşturmaca olunca.yazmadığım süre zarfına iki mülakat,bi ufak tatil sığdırabildim,gönül daha fazla yoğunluk isterdi ama şimdilik bu kadar...
fotoğraftan da anlaşıldığı üzere bu sene ki tatil rotamız Turgutreis oldu kuzenimle.aslında ayın 3'nde yola çıkacaktık ancak benim mülakat tarihi tatile denk gelince 7 sine erteledik.

İzmir'den sabah 9 itibari ile başladı yolculuğumuz (kuzenimin niğde-izmir yolculuğunu saymazsak :)).Tatil dönemi nedeni ile hiçbir pahalılıktan kaçınmayan k.k seyahat ile 25 tl ye direkt olarak Turgutreis otogarına vardık 4 saatlik yolculuk sonrası.
otelimizin yerini bilmediğimiz için ilk önce etrafa sorduk yürünerek gidilebilir dendiği için valizlerimize yüklenerek başladık kaldırımlarda yürümeye...
vakit öğlen vakti güneş tam tepemizde,otelin resimlerinde dikkatimizi çeken camiyi hedef alarak hızla devam ettik,her ne kadar çok uzun bir mesafe olmasa da sıcak ve yorgunluk yolu kilometreler varmış gibi hissettiriyordu.
sonunda kan ter içinde otelimize vardık[kortan otel],tahmin ettiğimiz gibi şirin bi otel çıktı,fotoğrafları dekorasyonun ilk yapıldığı zamana ait olduğu için biraz daha eski geldi tabii.biz kahvaltı artı oda 50 tl ye kaldık,kahvaltıları çok vasattı.geçen sene 25 tl verip Çeşme'de kaldığımız otelin bile daha iyiydi diyebilirim,en azından kısıtlama yoktu Çeşme'de.
ilk gün denize gitmek nedense gelmedi içimizden ki ikimizde denizi çok severiz.Akşam açlık zilleri çalmaya başlayınca hemen hazırlanıp dışarı çıktık ve merkezi gezdik.maalesef Turgutreis'te yemek için güzel mekanlar yok olanlarda kesemizi çok aşıyordu.Bu nedenle gelirken dikkatimizi çeken eski Alin's şimdi ki adını unuttuğum -çin restaurantı yanındaki - restauranta oturduk.kuzenim ali nazikli kebap bende ismini ilk defa duyduğum abugannuş yedim anlamını sordum ama çalışanlarda bilmiyorlarmış,internette'de bulamadım ama ali nazik'le aynı şey olmakla beraber üstünde farklı olarak kuzu kuşbaşı et vardı.fiyatları porsiyon boyutlarına göre gayet pahalıydı,ancak yemekler güzeldi.
daha sonra merkezde dolaşalım diye çıktık yola,d marine içindeki alışveriş merkezine öylece bir baktıktan sonra odamıza geri döndük.ertesi gün ilk gün denize girmemenin verdiği acelecilikle hemen kendimizi denize attık.deniz Çeşme'ye göre daha ılık ancak girişi taşlı daha sonra'da birden yükseliyor,yüzme bilmeyenler için pek uygun değil.akşam Turgutreis'te fazla gezilecek yer olmadığından Bodrum'a geçtik yemeği de orda yeriz diye düşünürken restaurantlar önündeki bekleme sıraları beni hayrete düşürdü.bakına bakına yorulan bizler en sonunda bir çorbacıya kendimiz anca atabildik ki o da bayağ tuzluya maloldu.dönüşte Turgutreis'te tekne turumuzu da ayarladık ve güzel yataklarımıza geri döndük.


Tekne turu için seçtiğimiz tekne gerçekten çok güzeldi çalışanları ve uyguladıkları yeme içme politikaları hariç.daha önceki senelerde Alanya'da sınırsız içecek uygulamasından sonra burda suyu bile 3 tl ye satmaları ve söyledikleri bütün yerleri gezdirmemeleri beni şaşırttı.



eğer sizde birgün tekne turuna çıkarsanız üstünüzde tshirt kafanızda şapkayla günü geçirmenizi tavsiye ederim,o akıllılığı pek yapmayan ben otele kıpkırmızı olarak döndüm,tekne de rüzgardan yandığınızı malesef anlayamıyorsunuz...

son günde yemeğimizi övülen sünger pizza'da yedik gerçekten ilgi alaka,fiyatlandırma ve porsiyonlar çok iyi small pizzası orta pizza boyutunda :) bu güzel yemekten sonra da akşamın geri kalan vaktini yalıkavak'ı görerek geçirdik akşam 7 den sonra Turgutreisten yalıkavak'a dolmuş yok bu nedenle ortakent üstünden tekrar dolmuşa binmeniz gerekiyor,dolmuş demişken onlarından ücretlerinden bahsedeyim Turgutreis-Bodrum arası 3.5tl,Turgutreis-Ortakent 2,75 tl bir de lütfen arkadan öne ücret gönderme gafletinde bulunmayın bizim kaba yolcu amcamız gibi kişilere denk gelebilirsiniz :)yalıkavak'ta her şubesinde uzun sıralar olan bitez dondurmacısına gittik,dondurma delisi olan ben pek de bir artı göremedim çeşit farklılığı dışında ama o kadar sıra olduğuna göre vardır insanların bir bildikleri...

işte böyle bir tatilim daha sona erdi,yaş ilerlediğinden mi yoksa boşluktan mı bilmiyorum bu sefer dolu dolu gelmedi tatilim,umarım en kısa zamanda kendi paramı kazanmaya başlar dolu dolu tatiller geçiririm ve sizlerle paylaşırım...



































giveaway from Queenie-Quennie'den hedie:)

Selam,

uzun süredir güzellik bloglarını takip ediyorum ve çoğu blog yazarı artık bloglarının takip edilebilirliğini artırmak için hediye dağıtımı yapıyor açıkçası benim de hoşuma gitmiyor değil bir de şanslı insan olabilsem :)bu dağıtımlarda tek kötü yön adını ve mailini yazıyorsun sonra sana sanki oradan mail atıyormuşçasına postalar geliyor...

takip ettiğim bloglardan biri de Jen'in blog'u orda bir hediye dağıtımı linki buldum Quennie Maybelline Pulse Perfection maskara veriyor.size de bildirmek istedim işte adres http://misssqueenie.blogspot.com/

iyi şanslar :)

© the missing moments
Maira Gall