hemen karar vermeyin anlatıyorum...
2008 yılının mart ayıydı,bendeniz selcen,8 saat ayakta durmamı isteyen bir işten ayrılmıştım,iş hayatı öncesinde hiç böyle bir hareketli deneyimi olmayan bedenim anında küçülme yoluna gitmişti 10 aylık çalışma sürecinde,küçülme derken obezlikten zayıflığa olmasada,balıketinden daha sağlıksız bir beslenme yoluyla sağlıksız bir küçülmeye...
daha sonra işten çıkınca yapıcak hiçbir şeyim olmadığından devamlı hareketsizdim--her ne kadar annem ev işi yap kilo ver diye telkin etse de kendisi benim ne kadar ev işinden nefret ettiğimi bilir bir süre sessiz kaldı bu gidişe--ben de gittikçe kilo alan bir eğilime girdim ilk önce 3 kiloydu aldığım veririm nasılsa dedim,sonra 5 kilo oldu en sonunda sabrımı zorlayan 68 kiloya geldiğimde hayatımın en büyük kilo alımını yapmıştım bile.
inanılmaz sıkıcı bir zamandı.eski giyisilerimin hiçbiri olmuyordu...
mecburen iki yeni kot aldım.bir süre böyle devam ettim etraftan sık sık "sen kilo mu aldın?" laflarından gına gelene kadar,en önemlisi de eğilip ayakkabımı bağlarken nefes nefese kalışımı görene kadar...
26 ekim günü geldiğinde artık buna bir son vermeliyim dedim ilk iki ay sadece spor kattım hayatıma kilo değişimi ilk başta hiç mi hiç olmadı buna aşırı derecede canım sıkıldı ama hemen bırakmadım,kabullenmedim kilomu.
daha sonra yediklerimi azaltmaya başladım özellikle fazla miktarda karbonhidrat alıp buna rağmen az hareket ettiğimi farkettim.buna bir denge getirmeye çalıştım kendimce internetten araştırdım,sitelere baktım diyetisyenlerle mailleştim sonunda aşırı kaçmadan bir diet uyguladım kendime,insanın bu anlamda kendisini bilmesi önemli ben kan testimi yaptırdığım için bedenimde bir aksilik olmadığının kiloların yediklerimden ve hareketsizliğimden geldiğini biliyordum...bu dönemde Kaan Bey'den de yardım aldım,sağolsun kendisi sorularıma sabırla cevap verdi.kendisini kaan ile zayıflama adlı blog'dan da biliyorsunuzdur.
işte yediklerimi düzen getirip spor tempomu arttırmaya başlayınca kilolarımda yavaş yavaş bana veda etmeye başladı ilk aşamada 3 kilo verdim sonra yavaş yavaş diğer 5 kiloyu da. 26 ekim'den bu yana 5 ay sürecinde 8 kilo gitti ve bunun sağlıksız bir yolla olduğunu düşünmüyorum.
şu anda normal yemek yeme düzenime geçtim ancak spora hala devam ediyorum.işte bu noktada kilo almanın bana getirilerinden bahsedebilirim.
ben yüzme dışında hiç bir spordan hoşlanmazdım özellikle de terlenilecekse direkt uzak kalırdım,şimdi inanılmaz bir şekilde yürüme ve koşu isteğim var,siz de deneyin gerçekten zor olmaz,araştırmalar bile diyor 21 gün üstü üste yapın vücudunuz sonra kendisi isteyecektir diye,sanırım ben de endorfin bağımlısı oldum :)) 2 gün ara verdiğim zaman resmen yerimde duramıyorum,yağmur bu aralar beni çok bağlıyor mesela,bulutları görünce evde bir o yana bir bu yana gidiyorum annem çok gülüyor bu halime.
spor için hiç bahaneniz olmasın derim ben,bundan önceki yaşamımda hiç sporu bu denli hayatıma katmamıştım,ilk başta yarım tur koşabildiğim yeri şu anda 11 tur koşuyorum ve daha da arttırmak için azimliyim.size de tavsiye ederim bence piyasadaki otlara ,haplara para yatırmadan önce biraz çabalayın inanın buna değiyor.şimdi eski kilomdayım ama sporla verdiğim için sıkılaşma nedeniyle eski kotlarımda bol geliyor.inanılmaz güzel bir duygu bu isteyen ve çabalayan herkes umarım isteğine bu anlamda kavuşur.
bu arada ben kilo vermeye çabaladığım ilk aşamalarda makyajgunlugu blog'unun sahibesi Hacer'in de böyle bir yazısını okumuştum o bile bana ilham olmuştu.etrafınızdaki alaycı herşeyi bi kenara bırakın bu süreçte,kendi yapamadığı için size gülen insanları dinlemektense motive edici yazıları okuyun.
işte bana getirileri:spor yapma alışkanlığı,disiplin,ciltte düzelme,kendine güven!
**ufak bir tavsiye daha eski pantolonlarınızı hep gözünüzün önünde tutun ve bu dönemde bol kıyafetlere çok para yatırmayın :)
***burda yazılan herşey kendime ait bilgilerdir,her zaman herkeste işe yarayan genel-geçer bilgiler değildir.lütfen ilk önce doktorunuza danışın.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder