hayatımı değiştirmeye odamdan başladım...


bu sene geçen senelerimin aynısı olmasın istiyorum,artık daha huzurlu daha mutlu olmak istiyorum.bu yıl öyle durağan geçti ki bir çok değişikliğe rağmen.niğde'ye gittim iş buldum diye o da koca bir sıfır çıktı ama güzel arkadaşlıklarım oldu.işe girdiğimde bana kazandırdığı arkadaşlarım nedeni ile ne kadar şükretsem azdır.

yine de çok boştu bu yıl benim için...artık mütevazi davranmak istemiyorum.mütevazilik bana bir artı getirmiyormuş gibi hissediyorum;nerde çığırtkanlar nerde yalancılar var hep oraya mutluluğun gidişini izledim bu sene...bunları izleyip bende onların yoluna girer miyim-hiç sanmıyorum-

ama gelgelelim artık değişikliğe ihtiyacım olduğunu da yadsımıyorum.işte bunu düşünerek ilk olarak kooperatif yüzünden mecburi katlandığım iğrenç pembe tonlu oda duvarımın rengini değiştirdim.yeşilin her tonunu sevmem,arkadaşlarım bazı yeşil tonlarından ne kadar hazetmediğimi bilirler:))ama bu rengi sevdim çünkü direkt yeşile bakmıyor.ben aslında bambu rengi istedim ancak odama çok güneş girmiyor  o nedenle açık bi renk almalıydım,kesinlikle mat istiyordum saten boyayı sevmiyorum hiç dekoratif gelmiyor.babacığım 2 günde bitirdi sağolsun işte sonucun bir kısmı,odamın da en güzel kısmı.maalesef odamın eşyaları da dekorasyon amaçlı alınmadığından bu kadarcık kısım yeterlidir diyorum :)



çok içime sindi çook yakında evlenir gidersem de annem de çok memnun kalıcak eminim çünkü odamı oturma odası olarak ilan etti bile hatun :)rengi beğenenler için kullandığım boya marshall buzul yeşili(mat).

hazır yeşillerden gitmişken malum işsizim annemle çay saatimizde derya'lı günler'e bakıyorduk taze ceviz gösteriyordu ki beni şaşırtan bir konuşmaya başladı;stüdyosunda ki çalışan genç arkadaşları taze cevizin ne olduğunu sormuşlar kendisine şaşırdım kaldım...
tamam artık şehirlerde koşturmaca içinde yaşayıp gidiyoruz ama gerçekten bu kadar mı doğadan uzaklaştı herkes...
yazık gerçekten,neyse ki ben çeşitli şehirler de büyüsemde ailem beni hiç doğa'dan ayırmadı şükürler olsun,Niğde bu konuda benim en büyük okulumdu herhalde.rahmetli dedem'in bahçesi,rahmetli anneannemin güzel çiçekleri bahçesindeki tek erik ağacı...ama en önemlisi bahçeli'de ki komşu bahçelerin sınırları dışına taşan cevizağaçları.ellerimiz tupturuncu olana dek yerdik,genelde tuğbiş açar ben yerdim :)bu sene kendim açtım yedim tek yiyince çok tatlı olmasa da büyük bir zevk aldım :)
işte görmeyenlere taze ceviz (içi yenmiş olarak )ve de elde ki tetir turunculuğu :)



Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© 2025 the missing moments
Maira Gall