selam,
bu hafta sadece 2 film seyredebildim ikisinin de yorumu için geç kaldım:)ilki uzun süredir merak ettiğim 127 hours-127 saat idi.fim gerçek bir hikayeden alıntı.dağcı aron ralston'ın maceraseverliği ve de bazı ihmalkarlıkları ile kendi başına çorap örmesini anlatıyor.film oscar 5 dalda aday.başrol oyuncusu james franco en iyi aktör dalında oscar'a aday.film tamamen onun etrafında dönüyor zaten nerdeyse tüm film de onu izliyoruz gerçi doğal olan da bu.ancak oscarlık bir oyunculuk gördüğümü söyleyemem,tamam güzel canlandırma ama bilmem,belki de filmin aynı yerde dakikalarca devam etmesi james franco'nun oyunculuğunu görmemi engellemiştir kim bilir? :)
film gerçekten bir noktadan sonra çok fazla durağanlaşıyor.ben atlamadan seyrettim dersem yalan olur,bir de en dikkat çekici nokta filmin can alıcı noktasında yaptığı işlem ile sonrasında gösterilen görüntü arasında bir farklılık var son görüntü de eline daha yakın farkettiniz mi?tabii ki tam söyleyemiyeceğim izlemediyseniz ipucu vermek istemem :))
diğer film the romantics ise hayatımda izlediğim en sıkıcı filmlerden biriydi!!!bazen sanatsal film yapmak adına ne kadar saçmalıyor şu film endüstrisi. anna paquin'i ilk defa seyrettim,bazen merak da ediyordum oyunculuğunu Allah'ım görmez olaydım ya gerçekten çok iyi kötü oyuncu taklidi yapıyor ya da bu film de inanılmaz kötü.josh duhamel de böyle filmlerin adamı değil kesinlikle.ya da bu 3'lünün sinerjisi hiç tutmamış.ben sevmedim yani filmi arkadaş konu kötü,mekan kötü,çekimler kötü.seven biri varsa bana neden olduğunu anlatsın bende mi hata var anlayayım :)
the romantics'i daha yeni izledim. ben de beğenmedim. sonu neydi öyle çıldırdım yani.. o kadar sabretmişim izlemişim üşenmeyin de bi son yazın şuna :D ben iki hatunun kavga sahnesi idare ederdi..
YanıtlaSil