selam,
yine çok ara verdim sanırım.evlilik meseleleri ile uğraşıyorum ama gerçekten uğraşıyorum hayatımın en sıkıcı dönemlerinden birindeyim sanırım güya mutlu mesut kelebekler uçuşan bi dönem olması gerekirken benim için hiç ummadığım bir düzlemde devam ediyor.evlenmeyi düşünenlere ipucu veriyorum 1.erkekseniz lütfen ev eşyalarına karışmayın(eğer iç mimar,dekoratör falan değilseniz tabii),bayansanız zengin ve eşya seçimine karışmayacak birini bulun :) 2.hemen evlenme fikrinden vazgeçin bekarlığın gerçekten sultanlık olduğuna bir kez daha inandım.ee nie evleniyorsun o zaman derseniz de demeyin işte :))

ikinci izlediğim filmse üniversite arkadaşım'ın facebook iletisini görüp hemen izlemeye karar verdiğim ve gecemi kabusa çeviren bir filmdi.kabus derken yanlış anlaşılmasın film inanılmaz iyiydi.ama insanın stünde bıraktığı o kötü hissetme durumu kabustu.burried ryan reynolds'un yuncusu olduğu bir film.bütün film boyunca ryan reynold'ı izliyorsunuz ancak ben bir dk bile atlatmadım filmi.hem de tek bir mekan da geçmesine rağmen.filmi izlediğim de bu olaylar gerçekten böyleyse lanet olsun dedim.filmi farkettiyseniz anlatmıyorum çünkü izlemenizi istiyorum.mutlaka ama mutlaka izleyin.sizi bir iki gün kötü moda sokabilir eğer vurdumduymaz değilseniz:)
bu aralar yazılarım azalabilir caanım okuyucularım ancak aklım hep blog'da bunu böyle bilin fırsat buldukça burdayım :)
Hiç yorum yok
Yorum Gönder