iki film birden 2:date night-burried

selam,

yine çok ara verdim sanırım.evlilik meseleleri ile uğraşıyorum ama gerçekten uğraşıyorum hayatımın en sıkıcı dönemlerinden birindeyim sanırım güya mutlu mesut kelebekler uçuşan bi dönem olması gerekirken benim için hiç ummadığım bir düzlemde devam ediyor.evlenmeyi düşünenlere ipucu veriyorum 1.erkekseniz lütfen ev eşyalarına karışmayın(eğer iç mimar,dekoratör falan değilseniz tabii),bayansanız zengin ve eşya seçimine karışmayacak birini bulun :) 2.hemen evlenme fikrinden vazgeçin bekarlığın gerçekten sultanlık olduğuna bir kez daha inandım.ee nie evleniyorsun o zaman derseniz de demeyin işte :))

gelgelelim izlediğim filmlere ilki date night.steve carell ve tina fey'in başrollerini paylaştığı komedi olması gereken iyi yatırım yapılan ancak hiç de komik olmayan bir film.ben sadece 1 sahnesinde güldüm.eğer amerika'da yaşayanlar gerçekten bu filmlere gülüyorsa kültür farklılığının ne denli film seçiminde etkili olması gerektiğini anlamış bulunuyorum.steve carell 'a tam 7.sezon neticesinde alışmışken bu film yine düşündürmedi dersem yalan olur :)tina fey 'i ilk defa izledim.steve carell'ın dişi modu diyebilirim kendisine.ikiside sanki yüzlerindeki her uzuva botoks yapılmışcasına mimiksiz rol kesiyorlar.sevmedim anlayacağınız.

ikinci izlediğim filmse üniversite arkadaşım'ın facebook iletisini görüp hemen izlemeye karar verdiğim ve gecemi kabusa çeviren bir filmdi.kabus derken yanlış anlaşılmasın film inanılmaz iyiydi.ama insanın stünde bıraktığı o kötü hissetme durumu kabustu.burried ryan reynolds'un yuncusu olduğu bir film.bütün film boyunca ryan reynold'ı izliyorsunuz ancak ben bir dk bile atlatmadım filmi.hem de tek bir mekan da geçmesine rağmen.filmi izlediğim de bu olaylar gerçekten böyleyse lanet olsun dedim.filmi farkettiyseniz anlatmıyorum çünkü izlemenizi istiyorum.mutlaka ama mutlaka izleyin.sizi bir iki gün kötü moda sokabilir eğer vurdumduymaz değilseniz:)

bu aralar yazılarım azalabilir caanım okuyucularım ancak aklım hep blog'da bunu böyle bilin fırsat buldukça burdayım :)

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© the missing moments
Maira Gall