marka çarpıştırmaları 2:dolgunlaştırıcı şampuanlar elseve-elidor

selam,

bugünkü çarpıştırma benim gibi ince telli azıcık saçları olanları ilgilendiriyor.malum kış da geldi elektriklenme falan hat safhada.
eskiden çok üzülürdüm of saçlarım az,yok tüy gibi...sonralar baktım tamam çok saç eşittir hacim güzel görünüş ama baktım ki onlarda benim kadar kısa sürede şekillendiremiyorlar bir de benimki her yola geliyor düz dalgalı artık bunu bir avantaj olarak da görmüyor değilim dertsiz saç yani :)
hele de şimdilerde yaklaşık 1 yıldır düzleştirici,maşa kullanmadığımı düşünürsem bu saçlarımın uslu olmasından kaynaklanır uçlara krepe balyaj yaptırmasan gayet sağlıklılardı hatta.
bu arada lafı gelmişken düzleştiricilerden uzak durun,ben bırakmadan önce saçımı eşim gördüğünde resmen korkuyordu senin saçların böylemiii diye:)şimdi saçlarımı kurutuyorum ve dışa doğru iki topuz güzel oluyor dalgaları hemde daha dolgun gözüküyor kesinlikle:)
gelgelelim benim gibi dolgunluk arayışında olanlar için kullandığım 2 şampuana.
biri elseve diğeri de başlıktan görüldüğü gibi elidor.

ilk olarak sevmediğimden başlamak gerekirse elidor'dan nefret ettim diyebilirim.sanırım şampuanı yaparlarken amaçları ne kadar az yağlı saç o kadar hacim diye düşünmüşler ki saçım yıkandıktan sonra resmen kupkuruydu sanki içinde ne kadar nem varsa almıştı şampuan.ilk denemelerimde acaba bana mı öyle geldi diyerek bir süre daha kullandım ancak yok bu şampuan hiç benlik değildi.ayrıca dolgunluk falan da vermiyor.hiç gösterişli değil yani...

sevdiğime gelirsek hatta bayıldığımda diyebilirim elseve'in kalıcı dolgunluk şampuanı.gerçekten saçlarımı dolgunlaştırdı.ilk kullandığım da tuhaf bir yapış yapış hissiyat verdi heh dedim bu da tuhaf.ama kullandıkça o his tamamen gitti ve gerçekten saçlarıma inanılmaz iyi geldi 2si birarada olmasına rağmen saçlarımı hiç yapıştırmadan nemlendirdi ve kesinlikle daha dolgun gösterdi.

sonuç olarak kazanan açık arayla kesinlikle elseve mutlaka deneyin derim:)

nude ruj dosyası

selam,

başlığada nude dosyası dedim ama tonlarca rujumda yok hani.elimdekilerle bir yazı hazırlayayım dedim.aslında çok ruj insanı değilimdir.dudaklar biraz irice olduğundan daha çok göz makyajı yapar dudakları genelde es geçerim bir de şu diş olayı eklenince iyice rujdan kaçar oldum.sürünce de genelde nude(yani ten rengi mi denir varla yok arası mı denir ne derseniz o renkten)tonları tercih ediyorum.bunlar şu ana kadar aldıklarım aslında ilk aldığım givenchy nin breakfast beige'ydi ama bitti bir daha da almadım daha doğrusu alamadım demek daha doğru olur,ama gelmiş geçmiş en iyi nude rujumdu :)

ikinci aldığım classics'di,ancak bir iki kere sürdüm hemen kaldı öylece dudakları aşırı kurutuyor bir de çok açık oldu dişlerimi sarı gösterdi.kaldı öylece...
daha sonra bloglarda bayağ bahsedilen flormar ın l16 sını aldım.gerçekten kalıcı bir ruj ama dudakları kuruttuğu da bir gerçek bir de bende daha çok kahveye bakar durdu.benim dudakların rengi biraz açık belki ondandır.
soldan sağa:rimmel-notting hill nude,maybelline-wooden brown,classics-246,flormar-l16
 bu acemi alışlardan sonra maybelline wooden brown'ı nı aldım.tam bir nude ton pembeye bakmıyor ve çok doğal duruyor.kalıcılık çok iyi denemez ama mat rujlara göre gayet iyi.
ve son olarak da tamamen isminin büyüsüne kapılıp denediğim ve denediğim anda aşık olduğum ruj rimmel notting hill nude.isminin nesine aşık oldun derseniz notting hill en  sevdiğim filmlerdendir, bir de nude eklemişler sonuna anında denedim ve aldım eğer nude ruj arıyorsanız mutlaka deneyin derim :)

soldan sağa:rimmel,maybelline,classics,flormar

marka çarpıştırmaları 1:colgate-signal beyazlatıcı diş macunu

selam,
bu başlıkta ne diyebilirsiniz bu aralar birbirine benzer ürünlerden farklı markalardan aldığımı farkettim.e hangisi daha iyi ya da kötü diye burda bahsedeyim istedim hal böyle olunca.ilk benzer ürün markası çarpıştırması da diş beyazlatıcı diş macunlarıyla başlıyor :)
öncelikle ben dişlerine çok takık bir insanım yani yamuklar falan ama beyaz oldun parıldasın bana yeter.gerçi son 3 yıldır buhrandayım kendileri ile ilgili sonradan çıkıp ön dişlerimi iyice yamultan 20 likler ve saçma bi düşüşle kırdığım üst dişlerimden bir tanesi sonucu iyice  gülmekten utanır hale geldim.sağolsun dişçim de tek dişe uygulanmayan zirkon u da bana doğal diye uyuguladı.şimdi elimizde diğer dişlerden beyaz duran bir ön dişimiz var.resmen ben sahteyim diye bağırıyor.moralim bu konuda çok bozuk.beyazlatma işlerine bu nedenle çok merak saldım.diş beyazlatma uygulattım ama çok da öyle parıl parıl olmadı.kaplamaya uysun diye diğer dişlerimi kestirmek gibi bir niyetim hiç yok.o nedenle bu zirkon kaplamadan kurtulana kadar diğer dişlerimi beyaz tutmak zorundayım.
yine kendime daldım ürünler kaldı.şimdiiii signal white bu en azından 5 ya da 6. alışım olması gerek.hiçbir diş macunu bana ondaki beyazlatmayı sağlamadı.kalıcımı değil.ama fırçalayınca beyaz gösteriyor mu evet ebnde kesinlikle işe yaradı.benim için en kötü tarafı fırçamda mavi  kalıntılar bırakması.çıkmıyor kardeşim ben takıntılı insanım fırçada temiz kalmalı:)
colgate ise resmen bende hayal kırıklığı yarattı.youtube da övgü alıyor ancak signal den daha ii olmadığını belirtmeliyim.haftada bir ton falan açıyorlar boş geldi bana.ayrıca ben signal diş macununu indirimlerden alıyorum böylece 2 tanesini bir colgate fiyatına denk getiriyorum :)
bu nedenle ilk çarpıştırmanın galibi benim için kesinlikle signal :)

iki film birden:to love with rome-friends with kids

selam,
uzun zamandır izlediğim filmlerden bahsetmediğimi farkettim.aslında bir sürü film,dizi izledim ama nedense kendilerinden bahsettirecek kadar iyi değillerdi ya da ben beğenmedim diyelim:)
geçen gün eşim woody allen'ın yeni bir filmimi varmış dedi.bende eski zamanlarda olduğu gibi bir sinema yapıcaz sanırım diyerek hemen internetten araştırdım tabii.
 gerçi kendisi öylesine sormuş kadın aklı işte hemen beklentilere girme çabası...
neyse konuya döneyim,filmi izledik.sanırım ben woody allen  ile  pek anlaşamıyorum.bana filmleri çok çocuksu geliyor yani o ilahi kesişmeler,absürd komedi bakışları,gönderme yapmaları pek benlik değil o yüzden bu filmden de çok hoşlanmadım.adamın kendi oyunculuğu da bir o kadar kötüydü.filmde en çok dikkatimi çeken penelope cruz un akıcı bir şekilde italyanca konuşmasıydı vay be dedim ne kadın!



gelgelelim ikinci filme ki kendisi beni bu yazıya yönlendiren filmdir.nicedir böyle güzel bir aşk filmi izlememiştim.yine kahretsin demekten kendimi alıkoyamadım:)
film arkadaş grupları arasında bekar kalmış iki en iyi arkadaşın evlenip çoluk çocuğa karışan çiftlerin rezil hallerini gördükten sonra sadece çocuk sahibi olalım arkadaşlığa devam edelim tarzındaki düşünceden çocuk sonrası oluşan romantizme geçişleri hakkında.hiç bir şekilde aşırılık yok ve doğallıktan uzan olmayan bu filmi mutlaka izleyin.hani bazı aşk filmleri olur ya "yok artık" dersiniz kesinlikle öyle değil.bu arada megan fox lanet olsun gerçekten çok güzel!



dilime dolanan şarkılar...

normalde sevmem böyle walt disney ünlülerinin şarkılarını ama bu şarkıyı sevdim:)

etude house kaş kalemi

selamlar,

kaşları seyrek biçimsiz biri olarak kaş kalemi benim için olmazsa olmazdır hele ki saçma sapan bir düşüşle kaşıma tek dikiş yiyen biri olarak o boşluğu doldurmak benim için farzdır.fotoğraflarda boş çıkıyor yine o bölüm ama ısrarla devam :)
kaş kalemi ile tanışmam uzun yıllar önceydi kaşlarım az olduğu için canıma tak etmiş bir jilet aldığım gibi babama kaşlarımın kenarlarını kazıtmıştım,nasılsa çıkar hemen ya diye düşünen ben yaz başı kazıttığım o kaşları abuk subuk şekliyle üniversitenin ilk günlerine kadar taşımıştım.üniversite ilk günler ve sosyofobik ben ,makyajı sadece far sürüp cildi kapatmaktan ibaret olduğunu sanan ben! yanlış renk seçimli kaş kalemimle (simsiyah) ilk imajımı nasıl belirlemiştim üniversitede bir düşünün :)
 yıllar yıllar sonra düşünüp kendi kendime çok gülüyorum Allah'tan fotoğraf çektirmeyi sevmiyorum da kanıt pek yok o günlere dair:)

gelelim ana konumuza uzun zamandır flormarın kahverengi kalemini kullanıyorum ama bana biraz kızılımsı geliyordu birde küllü kahve gibi bir renk deneyeyim diyerekten bu ürünü buldum.daha önce hiç etude house ürünü kullanmadım umarım iyi çıkar ama kalemin otomatik olması kaşın kavisine uygun bir şekli olması ve kaş fırçasının bizim yerli malı rünlere göre daha kaliteli olması benim için büyük bir artı sanırım renk bana biraz koyu geldi ancak koyu makyajlarda kullanabilirim...
etude house 02 gray brown


kış için hazırlık

08.11.2012

diyeceksiniz ki izmir'de kışa hazırlık mı :) evet benim gibi şapka,bere,eldiven,fular gibi kışlık aksesuar düşkünü biri için izmir gibi bir yerde havanın azıcık soğumasını fırsat bilen ben  "amanınnn kış geliyor" diyerek alışveriş yaptım.aslında böyle bir planım yoktu.birgün lcw 'de gezerken ne göreyim güzel bir şapka hem de 13 tl.hemen aynanın karşısında denemeye koyuldum.saçları ince telli olup kışiın her türlü elektriklenme fırsatını değerlendiren saçlarım için uygundu o gün hemen aldım.

annemle gezdiğimiz bir diğer lcw gününde de gördüğünüz eldiveni ve bereleri aldım.bu üçlüyü uzun zamandır arıyordum.eldiven çok rahat ve yumuşacık berelerde birkaç yıldır mode olan arkası sarkan tarzdan tam adını çıkaramadım türkçede:)aslında ilk önce turkuazlıya karar vermiştim ancak saçlarıma krepe balyaj yaptırdığımdan beri açık renkler daha güzel durmaya başladı o yüzden krem rengi de aldım :)
evlendiğimden beri şemsiye almamıştım anneminkiyle idare ediyordum.caaanım anneciğim sağolsun o eskiyle ben onun yenisi ile.bu sene kesin alıcam diye bakınıyordum ilk önce zara'da yeni sezon lacivertli turunculu sapı çivili bir tane beğendim tam istediğim gibiydi ama 40 tl biraz fazla geldi.daha sonra gezerken bu şemsiyeyi buldum sade ve güzel geldi yıldız desenli olması da bonusu oldu.kendisi rainwalker'ın ve 20 tl kendi sitesinde daha pahalı nedense:)

bu sonbahar en sevdiğim ojeee-oxblood trend

selamlar,
bayağ uzun zaman oldu yazmayalı biliyorum ama bundan sonra hız kazanıcak yazılar arada video'da ekleyebilirim diye düşünüyorum en azımdan sadece mikemmel sesimle sizleri tanıştırabilirim içinizden hı hı dediğinizi duyar gibiyim :)
gelgelelim konumuza sonbahar geldiği zaman birden yaz ojeleri cart gelmeye başlıyor renkli pek sevmiyorum içimde kararıyor sanırım güneşizlikten.durum böyle olunca koyu renk oje arayışım başlıyor.yıllardır böyle bir kahve-bordo arıyordum doğrusu birgün golden rose bir oje alıp memnun kalacağımı düşünmezdim ama oluyormuş.
gördüğünüz bu oje golden rose'un 104 numarası. üstüne ne olur ne olmaz diyerek parlatıcı sürdüm bilginize:)


FLAŞLI ÇEKİM

ennnn sevdiğim su yeşili ya da mint yeşili ojem siz nasıl isimlendirirseniz :)

selam,
bu aralar ojelere çok takmış durumdayım tırnaklar bodur ama ben uzun tırnakta ojeyi de aşırı feminen buluyorum bu da pek bana göre değil :)bir de ben tırnaklarımı pek uzatamam sinirlendiğimde veya sıkıldığımda ilk gözüme çarpan onlar olduğundan :))



ojelerde bu ara favorim alix avien renkleri...ne zaman çok istediğim bir renk olsa alix avien'de tam doğru tonu buluyorum uzun zamandır da mint yeşili ojenin bu tonunu arıyordum diğer markalar ya çok bağırıyor ben burdayım diye ya da maviye bakıyor.rafta gördüğümde tabii ki hemen kaptım.işte yeni favori ojem...
*bu arada fotoğraftakilerden biraz daha yeşile bakıyor renk bilginize:)

vay be ilk mim'im :)

sevgili ekinom beni  mim'le di o da olmasa bana gelir miydi bilmem :) haydi başlayalım sorulara...


1) Mesleğin seni mutlu ediyor mu? Dilediğin meslek miydi?

Ah bir mesleğim olsa...kendimi anlattığım bölümde de değindiğim gibi ben işsizim maalesef ara ara öylesine işlerim oldu onlardan bahsetmeyi bile düşünmüyorum.bir terazi burcu olarak hep sanata ilgi duydum özellikle lise de resim bölümü okumayı çok istedim ancak klasik Türk ailesi yorumlarıyla kamu yönetimi bitirip bir naneye yaramayan bir diplomaya sahip oldum.memnun muyum?kesinlikle hayır!

2) Yalnız mı yoksa ilişkide mi yaşamayı mı tercih ediyorsun?

aslında her ikisi de.ben yalnızlığımı da inanılmaz severim çünkü ilişkim olduğunda beklentim yüksek oluyor e malum erkek milleti hep kendini düşündüğünden bazen ilişki durumu beni inanılmaz sinirlendiriyor.ama ne oldu eninde sonunda evlendik.bazen güzel olsa da arada yalnızlığımı özlemiyorum desem yalan olur:)

3) Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin, dürüst ol :)

tabii ki evet:)tatsız durumlardan nefret ederim.benim olduğum yerde tatsızlıkolsun asla istemem,gerginliğe hiç gelemem:)bazen tatsızlık çıkacağını bile bile doğruları da söylerim ama ...

4) Yabancı bir dil konuşuyor musun?

ingilizce.süper anlarım,yazım fena değildir,ancak konuşmaya gelince kendi kendime hızlı,insan içinde kem küm,yanlış  yapmayı sevmiyorum ondan yapmaktansa hiç ağzımı açmıyorum diyelim :)

5) Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak ya da yurtdışına gitmek ister misin?

güzel  bir evdeyim şükürler olsun ancak rüyamdaki ev diyemem.rüyamdaki ev kesinlikle depremlerde korkmayacağım müstakil,mümkünse süper bir plaja yakın,tavan penceresi olan,mutfağı ikeadaki beyaz mutfaklardan,kış bahçesi olan ....daha da sayarım böyle bir ev işte.yurtdışına gitmeyi kesinlikle çok istiyorum.en büyük hayalim güney amerikayı görmek!

6) Mobilyalarını değiştirmeyi sever misin?

eğer elimdeki eşyaları gerçekten içine sinerek kullanıcağını bildiğim birilerine verebilirsem ve değiştirirdim ama öyle çok değil.ama benim için anısı varsa zor...

7) Çevre ve hayvanları korumada bir katkın var mı?

tema'yla birlikte dikilmiş birkaç ağacım var,çevreye karşı dikkatliyimdir.ancak plastiklerin,cam şişelerin,kağıtların ayrı ayrı çöplenmemesine çok gıcık olsam da bir şey yapamıyorum...

8) Televizyon ve filmleri sever misin?

severim.ancak Türk dizilerini pek seyretmem.genelde yabancı dizileri seyrediyorum.grey's anatomy,vampire diaries,new girl,modern family,gossip girl,secret circle son zamanlarda takip ettiklerimden.film sevgimi zaten blog okuyucularım bilirler:)

9) Bırakmak istediğin kötü huyların var mı?

tırnaklarımla,kenarlarıyla çok uğraşıyorum bu huyumdan nefret ediorum.oje sürünce dikkatimi çekmiyor unutuyorum,tek rahat uzadıkları dönemde ojeli oldukları zamanlar zaten onun dışında maalesef benden çok çekiyorlar:) bir de çok içime atan bir tipim bir de bunu bırakabilsem...

10) Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?

oynarım ama çoook nadir genelde ya 1 tutar ya da tutmaz eşim benimleyken oynamamaya dikkat eder bu nedenle :D

işte böyle ben de bu mim'i blogunu çok sevdiğim Sergül'e,yorumlarıyla beni mutlu eden alice ve dream' e yolluyorum :)

ilkbahar mavisi

herkese göre her renk başka mevisimi anımsatabilir ama bu renk bana nedense tam bir ilkbahar rengi gibi geldi şimdi sürdüm düzeltme yapmadan da fotosunu ekledim sizde görün böyle bir renk arıyorsanız bodur tırnaklarımda mest olun istedim:))
alix avien 279

the hunger games-açlık oyunları(spoiler içerir)

selam,
dün nihayet kitabını sular seller gibi okuduğum açlık oyunlarının filmine gitmeye firsat buldum :) aslında daha erken gidicektim ama hem gnctrkcll indirimini bekledim hem de haftasonu kalabalığına gelmek istemedim.akşam 9 seansında olmama rağmen salon tıklım tıklımdı en güzel yanı da bi kişinin hışırtısı dışında salonda çıt çıkmıyordu:) kpss kursu sonrası kuzenceğzimle forum bornova'nın yolunu tuttuk ve filmi izlemeye başladık.nasıldı derseniz?buyrunuz:)
film ile kitap arasında bir sürü farklılık göze çarpıyordu kitaptaki birçok şeyi filmde ya göstermemişler ya da değiştirmişler bunlar neydi tek tek girmeyeceğim ama incelediğim kadarı ile farklılıklar 30 u aşkın:) bu önemli bir eksikti bana göre,sonuçta kitap bir bütün olmalıydı.
diğer bir eksi de bana göre bu kadar fakirlik,olanaksızlık içinde 12.bölgeden olan katniss,gale,peeta nın inanılmaz sağlıklı görünen yapılarıydı.ciltleri dupduru parlak,dişler bembeyaz benden bile iyi görünüyorlardı.kitapta onları böyle görmezken filmde bu halde görmek ve kapitole gittiklerinde de çok fazla değişmemeleri  çok göze batıyordu.senaryoda yapılan değişikliklerden burda bahsetmeyeceğim çünkü izlememiş olanlar olabilir:)ama birkaç tane örnek vermem gerekirse alaycı kuş rozetini katniss'e marge vermiyor katniss kendisi yağlı sae 'den alıyor,avox kız yok,peeta'nın bacağı sağlam kalıyor...
bir diğer olumsuz bulduğum yön ise arenadaki kapışmaların çok soft gösterilmesiydi bence film de en önemli kısım olabilecek duygusal açıdan bizleri vuracak olan yer orası olmasına rağmen ben hiç etkilenmedim hele de son aşamada gelen mutantların gözleri kitaptaki kadar belirginleştirilmediği için :)
film 102 dk.

yine bir kitap film uyarlamasında hayal kırıklığı içindeyim anlayacağınız.ama gittim gördüm ve değdi mi kesinlikle evet :)

son dönemde aldıklarım...

selam,

aldığım bir çok şey ya bitmek üzere ya da memnun kalmadım bende muadillerini aldım yine yeniden ucuz olarak tabii ki :) kimisinden memnun kaldım kimisinden kalmadım,işte aldıklarım...

ilk olarak pudradan bahsetmek istiyorum pudra kullanmaya başladığımdan beri max factor'ün pudrasını kullanıyorum çok da memnunum hep 55 numarasını kullandım bende hafif koyu dursa da pembemsi tonu bakımından cildimde güzel duruyor cildim biraz sarımsı olduğu için.ancak pudram gördüğünüz üzere bitti bende rossman'da gezerken maybelline standında indirim olduğunu gördüm 12 küsuratdı fiyatı gramajı max factorun yarısından az olsa da fiyatı cezbetti diyebilirim bütün renkler orda cildime uygunmuş gibi geldi,çok tuhaf bir pudra:)bende en koyusunun bir açığı gibi gözüken 24 numarayı aldım eve geldim ki kendi pudramın yanında nerdeyse beyaz gibi kaldı.bende en koyu renk gözken 42 numarayı aldım bu bile kendi pudramın yanındaaçık renk duruyor ancak cildimde koyu duruyor nedenini bi çözemedim :)kapatıcılığı max factor le kıyaslanamaz ama fena da değil...



























bir diğer aldığım da kuzenimde görüp beğendiğim garnier'in gözaltı kapatıcısı.kipa'ya gittiğimde alayım dedim 15 fazla gibi geldi yine de kasaya yöneldim ki kasiyer 10 lira diyince yüzümde güller açtı tabii ama gel gör ki kuzeniminkinde renk yazmıyordu arkasında 2 rakamını görünce ona uyup açık renk aldım ama kapatır mı benim panda modunda koyuluğu tabii ki hayır,ertesi gün gittiğimde de kipa da kozmetik ürün indirimi vardı bu sefer de 7.5 tl ye koyu rengini aldım :) bu sefer uydu ama kuzenim de denediğim gibi güzel kapatmadı ya :)yine de bi çok denediğim ii denebilecek kapatıcıdan daha iyi olduğu kesin,bence denemeye değer hele de benim gibi kuru gözaltlarınız varsa...



























son olarak da avon'dan aldığım supershock max  maskaraya gelicek olursak bu maskarayı da pixiwoo kardeşlerden gördüm.onlarda gördüğümde vay be dedim bu sefer avon gerçekten süper bi maskara çıkarmış,bir de büyük fırçalı bir maskara denemek istiyordum.indirimde 13 gibi bir fiyata aldım ilk başlarda gerçekten pişman oldum ancak kullandıkça içinin kıvamı biraz daha yoğunlaştı ve bende nasıl kullanacağımı öğrendim şimdi memnunum.tek sorun fırça büyük olduğunda göz kapaklarına bulaşabiliyor dikkatli olun :)

30'lu yaşlara adım atmak çizgilerden kaçmak:)

selam,
ruhum hala kabul etmese de ben de 30 lu yaşlara başlıyorum...antiaging ürünler için belki geç kaldım ancak şimdiye kadar çizgilerle sorunum olmadı.ancak geçtiğimiz yaz alnımda enine oluşan mimik çizgimi görünce birden önlem almam gerektiğini anladım.diyeceksiniz ki şimdiye kadar aklın nerdeydi e şimdiye kadar da sivilcelerle uğraştım cildi kurut kurut derken çizgilerde çabuk oluşmaya başladı sanırım:)
geçen aylarda avon'da indirim varmı btçe meselesi ile pahalı ürünlere yanaşamadım.iki ürün aldım işe yarar gibi gözüme kestirdiğim.bunlardan ilki 25+ olan  anew rejuvenate kremi.kremin en büyük artısı spf25 olması.ben de uzun zamandır böyle bir krem arıyordum.malum izmir güneşli memleket bir de benim gibi lekelenmeye çabuk yüz tutabilecek bir cildiniz var ise dikkat istiyor.krem genel itibari ile iyi ancak cildimi öyle mükemmel nemlendirdi diyemem.avonun başka kremlerinde daha iyi nemlendirme olduğunu söyleyebilirim.kullanmaya deva ediyorum,ancak her gün sürmüyorum ben öyle dışarı çıkmadıkça evde kremlenen bi tip değilim sanırım:))


diğer aldığım üründe solutions serum.uzun zamandır serum kullanmak istiyordum ama yanlış serumu aldığım kesin.eee ne kadar ekmek o kadar köfte diye boşuna dememişler.yine de hiç yoktan iyidir.kullandıktan sonra cildimde bir iyileşme farkediyorum ancak içine o simleri niye koymuşlar onu çözemedim :)
keşke şöyle fazla pahalı olmayan iyi bir seri bulsam da faydalansam.neyse birgün buluruz elbet boş durmaktansa bunları kullanmaya devam :)

Golden Globe'dan bir Meltem Cumbul geçti...

geçti ama nasıl geçti.meltem cumbul'un golden globe'da ödül sunacağı haberleri gelince birden çok sevindim.tamam meltem cumbul hayranı değilim ama yine de bizi dışarıda temsil edebilecek düzgün isimlerden.kesin büyük bir hazırlık yapmıştır diye düşündm sonuçta endüstri önünde iyi bir tanıtım ama bugün video'yu izlediğimde yıkıldım.ne kıyafeti özeldi ne makyajı hadi onu geçtim bir şey de sundurmamışlar amaç neydi çözemedim...

stylebistro'da kıyafetlere bakarken acaba meltem cumbul'unda fotoğrafları yer almış mıdır dedim ki varmış işte kareler...şunu da söylemeliyim ki ne kadar çok eleştirilse de bu bizim için reklam adına yine de büyük adımdır bunu da kabul etmek lazım...gerçi  Los Angeles Times "Gece pek az kişinin adını duyduğu Türk aktris Meltem Cumbul'un sahneye çıkmasıyla tuhaf bir viraj aldı. Peki kim bu kadın? Cumbul, Türkiye'de pek çok filmde rol aldı ve rating rekortmeni Yılan Hikayesi adlı diziyle tanınıyor. Yine de Altın Küre'de ne işi olduğunu pek anlayamadık ama en azından artık kim olduğu biliyoruz" diye belirtmiş o ayrı :))





dermalogica denemem

selam,



yaklaşık 1.5 ya da 2 ay önce bana dermalogica'nın  speacial cleansing jel temizleyicisi,multi active toniği,active moist nemlendiricisi deneme amaçlı gönderildi.uzun zamandır denemek istediğim bir marka dermalogica malum ismini okuyunca güven duyulan markalardan.
ürünler geldiğinde tabii yüzüm hemen aydınlandı uzun zamandır denemek istediğim ürünler elimdeydi deneme boyu da olsa uzunca süre gideceği belli.bende buna güvenerek hemen yorum yapmak istemedim ürünlerle bir süre kullanıp daha sonra kesin yorumlarımı yazmak istedim ki hepsine ayrı ayrı bayıldım diyebilirim.

ilk olarak temizliyiciden başlayayım.benim cildim karma,yanaklarım aşırı kuru t bölgem de kendine yetecek kadarı ile yağlıdır.bu temizleyici ne ediyor ne yapıyor bilmem yanaklarımı diğer temizliyiciler gibi kurutmadığı gibi burnumu da yağdan arındırdı.makyaj temizleme kapasiteside güzel:)

toniğin benim için en güzel ilk yönü kokusu bana nedense gazoz kokusunu anımsattı ki ben severim bu kokuyu.çok hafif ağırlık yapmayan ve cildi gerçekten ferahlata bir tonik.

kreme gelicek olursam da tonikte ilk beni vuran şey kremde beni kötü yaptı o da ağır basan bir kil kokusu belki bana öyle geldi bilemiyorum ama o koku beni rahatsız etti ancak kremi nemlendirme seviyesi ile değerlendirecek olursa kesinlikle süper ufacık bir boyutta krem tüm yüzümü nemlendirdi ve bunu t bölgemi yağlandırmandan yaptı diyebilirim.

işte böyle sevgili okuyucular.dermalogica dermalogica dedikleri şey şişirilmiş ,boş bir marka değilmiş anlamış bulunmaktayım.işe bir girsem hemen büyük boyları bakılacaktır:)

ilk alix avien ojem

selam,

uzun zamandır koyu mor oje arıyordum,siyaha yakın mor hatta.alix avien'e daha önce hiç bakmamıştım.far bakmaya girdiğim parfümeri de rafta görünce hemen antladım.internette gelince araştırma yaptım ki genelde morluğu belli olmuyor denmiş ama bence hiç öyle değil. bildiğiniz koyu süper bir mor.içindeki ışıltılar ben burdayım demiyor hatta belli olmuyor kalıcılığı da çok iyi diyebilirim.eğer sizde benim gibi kış aylarında ben burdayım demeyen hoş bir mor oje arıyorsanız tavsiyemdir.
alix avien 234

© the missing moments
Maira Gall