HAYDİ RASTGELE!

selam,
bu haftasonu nihayet kendi isteğimle ve sevdiceğimi görmek adına ankara'daydım.izmir 12 saat oluca ve salak uçak şirketlerinin salak saatleri bana uymadığında  ve hedef hedef diye inletilen bir işte olup da bir gün dahi izin alamadığımdan buluşma noktamız Ankara oldu.2 gün yettimi kesinlikle hayır.ama buna da şükür ne diyelim...
malum yaşadığım şehir Niğde olunca burda aradığım herşeyi bulamıyoum mesela bioblas'ın yeni şampuanını almak istiyordum baktım baktım göremedim he ankaraya gittim orda bulabildim mi hayır bende geçen haftalarda teyzemin banyosunda keşfettiğim ve de içinde sıvı silikon ihtiva etmemesi ile dikkatimi çeken gliss'in yeni şampuanını aldım.Teyzeme arkadaşı Almanya'dan getirmiş ama bizim Türk ithalatçılar hemencecik buraya da getirmişler :)bir de diş macunu baktım burda dişlerim iyice sarardıhava su değişince vücut resmen transformasyona giriyor sağolsun...raflarda candida die bir marka diş macunu gördüm üretim yerini de isviçre görünce nedense bende birden bir güven oluşturdu.ama eve gelip incelediğim de baktım ki ürün Migros'un kendi için mibelle ag adlı şirkete ürettirilmiş bir diş macunu gerçi daha kullanmadım belki ilk intibasını korur bende iyi bir iş çıkarırsa,bakalım...haydi rastgele...


***edit:şampuan saçı çok kurutuyor artık kullanmıyorum,diş macunu ise vasat :)hemen yorum yapmayayım diye bekledim de :)

tamam mı devam mı ?

Niğde'de ders gibi gelen günlerime devam ediyorum para uğruna...sanki bu şehir beni törpülüyormuş gibi hissediyorum,eskiden herşeyi takip ederdim,güncel tutardım kendimi burda fazla bilginin bana hiç bi yararı yok aksine zararı bile olabilir:)hergün tuhaf insan koleksiyonuma birini daha ekliyorum...satış işinde gerçekten insanların gerçek yüzünü anlıyorsunuz,birden herkes o kadar çirkin gelmeye başlıyor ki.hele bir de iş otamındaki dedikodu kazanları,yüzüne gülümseyip arkandan demediğini bırakmayn tipler.anlamadığım bir hırs yumağı bu iş ortamları,yükselmek için herkes birbirinin başına çıkıyor eze eze...hele bir de böyle küçük bir şehirdeyseniz...işte bunları anladıktan sonra şunu da anladım ki daha fazla dayanmak zor gelir bana bu şehir bu iş...bakalım nereye kadar gidicek ...

tabii bir de kozmetik yönü var bu hayat değişiklğinin bana,yüzümde yine sivilceler çıktı,o kadar kuru bir havası var ki en yağlı krem bile sürsem ellerim resmen çatırdıyorr,bir de spor yapamamak imkanım yok mu  var ama işte gelip eve girene kadar zaten hava kararıyor izmir değil ki güvenle çıkayım,bir de yaptığın spor koşmak olunca burda tuhaf tuhaf bakıyorlar:)))

işte böyle sevgili az ve öz okuyucularım.ne dersiniz tamam mı devam mı ? ben biraz mazoşist im galiba biraz daha devam bakalım taa ki canıma tak edene ya da daha iyi bir iş bulana kadar :)

bugün 19 mayıs benim için ikinci güzelliği mi ne ?




natalia orerio 19 mayıs 1977 doğumlu bu güzeller güzeli benim için üniversite yıllarımın en güzel anlarını oluşturan insan,onun sayesinde gülmüşümdür,devlet yurduna katlanmışımdır ve o anlardan itibaren de kendisi doğallığı,tarzıyla hep izlediğim ve takip ettiğim bir insan olmuştur.iyi ki doğmuş kendisi,güney amerika tutkunu benim için oraya gitme isteğime ikinci bir neden...doğum günün kutlu olsun naty...



niğde'de 1 ay dile kolay...

şaka gibi...
ben niğde'de bir ay yaşadım.böyle diyorum çünkü ne zaman buraya gelsek en fazla dayanma sürem hep 2 hafta olmuştur.o da kuzenimle olduğunda,çünkü onunla muhabbet ederdim,niğde'ye giderdik oba dondurma die kafasını yerdim,son iki yılda geldiğimde onla gezerdim ıhlaraydı,kapadokyaydı.bu şehir güzel yapan genelde onunla geçirdiğimiz zamanlardı bir de uzun zamandır görmediğim insanları görmek...
kuzenimle aynı zamanlarda işe girdik,yıllarca birbirimize işsizlikten dert yandıktan sonra aynı anlarda işe girmemiz tam bir kaderin cilvesi sanırım.ben buraya gelirken hep onunla zaman geçireceğimi düşünmüştüm çünkü.kendisi ankaralara göç etti gitti.ben istanbul'da eğitimdeyken kendisi eğitimi bırakır kaçarım diye düşünerek ilk başta söylememe kararı almış amabi mesajıyla yakayı ele vermişti bana,o zaman da demiştim hiç sevinmedim işe girdiğine diye şaka yollu tabii :)bir de ah etmiştim inşallah böyle zor bi eğitim sürecin olur diye :)
bazen der tuttu ahın diye ama onun eğitimi benden daha güzel geçti bu kesin...
gelelim niğde meselesine...
dediğim gibi bir ay geçti
sinema yüzü görmedim vizyonda ne var ne yok hiç bilmiyorum burası kocaman bir boşluk gibi benim için...
ailemle geçirdiğimiz bol muhabbetli yemekleri özledim
kardeşimle çekişmeyi özledim
yatağımı,odamı özledim
ve bir de sevgilimi tabii...
niğde diyince önceden aklıma gelen şeylerde tamamen değişti artık benim için...
mesela önceden niğde gazozu diye delirirdim şimdi yüzüne bile bakmıyorum...
önceden sempatiyle baktığım insanlar artık gözümde aynı dili bir türlü konuşamadığım,laf anlatmaya çalışırken kendimden geçtiğim tamamen yabancı insanlar haline dönüştüler benim için,onun için artık genelde susuyorum,çünkü ne zaman bir şey konuşmak istesem sanki beni çok bilmiş zannedicekler diye korkuyorum...
internetle bağım sadece çalıştığım yerdeki bilgisayardan ibaret ki onda da açmaya hiç bir şekilde fırsatım olmuyor,resmen dünyadan kopmuş gibiyim.
ben ki bilgi edinme canavarı,araştırır-yazar-okur insan eve gidince bir miskinlik ve yalnızlıkla boğuşur oldum.yakında kpss var ona bile bakasım yok...
işte böyle,selcen geldiğine çok memnun değil hani bir soru var ya " İnsanın Memleketi Doğduğu Yer midir,Doyduğu Yer mi?"işte beni bu bakımdan bağlıyor niğde...
bunca zamandır edinemediğim iş deneyimini burda ediniyorum,parayı burda kazanıyorum ve burda birşekilde yaşamımı idame ettiriyorum.yani her iki bakımdan da memleketim ,hem ailemin geldiği yer olması bakımından hem karnımın doyması açısından,babamda aç bırakmazdı gerçi ama cv 'me onu yazamıyorum :)
bu kadar olumsuzluk içinde hala buraya gelmemin altında iyi bir neden olduğuna can-ı gönülden inanmaktayım.içimden bir ses bu işin sonunun güzel olacağını söylüyor...


© the missing moments
Maira Gall