lanet olsun küresel ısınma'yı tetikleyen insanoğluna!!


geçen gün düşünüyordum da eskiden izmir'de de yaşasam atkı takardım eldiven giyerdim kış,kış gibiydi.soğuktu hava,üşürdüm.bi hurç dolusu atkım eldivenim var,pofuduk pofuduk kulaklığım var,ama gel gör ki takacak,giyecek hava yok.
ocak ayı geldi,geçen gün sadece yelek giydim ve eve ter içinde geldim.ne biçim bir illallah bu anlamadım.
dünya'ya gelebilecek en kötü varlıklar olan bizler de bu dünya'nın içine ettik nihayet hadi gözümüz aydın.daha ne diyeyim ben !

aman da aman kuzenim neler getirirmiş bana :)


selam,
uzun zamandır 32 mm(1&1/4") maşa istiyordum bende bi tane 19 mm(3/4")lik remington vardı ama saçım uzadıkça geniş olanlar daha çok ilgimi çekmeye başlamıştı.burda öylesine bi maşaya 50 tl vermektense kuzenimden istedim.
maşa dediğin bana göre herşekilde aynı diye düşünüyorum,başka bi markanın 32 mm liğini deneyene kadar en azından böyle düşünücem :)

benim için bu maşanın tek eksisi ısı ayarı olmaması oldu.geldiğinde ingiltere prizine uyumluydu ama onu da babam sağolsun halletti :)bu arada markası boots market markası yani.yaptığı dalgaları size göstermek adına buyrun fotoğrafları,daha sonradan ben sprey sıkmadığım için açılma oldu,benim amacımda hafif dalgaydı işime geldi doğrusu :)



niye nazar boncuğu koymuş ki bu kız derseniz eğer en son dişimin gözükütüğü fotoğraf yayınladım dişimin biri kırıldı ne olur ne olmaz !!kötü gözlere önlem almak gerek daha yeni düzene girdi de saçlarım :)

bir de bunların yanında bana hindistan cevizi ve badem özlü saç maskesi ve de sudocrem getirdi kuzenim.maske fena değil gibi ilerleyen günlerde daha iyi anlarım sanırım ama kokusu gayet güzel :)
sudocrem'de yurtdışında birçok kişi tarafından amacı o olmasa da sivilce tedavisinde kullanılıyor,gerçi benim sivilceler geçmeye başladı ama yine de kullanıyorum ne olur ne olmaz.

bu arada sizlerden yardım isteyeceğim .ben maşa,düzleştirici kullanıyorum haftada bir ya da iki,bildiğiniz bir ısı koruyucu spray var mı ?tutucu özelliği olsun istemiyorum sadece ısıdan korusun yeter.yorumlarla bana yardımcı olursanız sevinirim.

gözünü seveyim yerli sanayinin...
















selam,

günlerden bir gün alsancak hobi parfümeri'den perçem markasının vanilyalı asetonunu almıştım.daha öncede normal olanını denediğim ve sorun çıkmadığı için eve geldim,pamuğa döktüm ama sil sil çıkmıyor tabii aklıma hemen "döküldü de içine su mu doldurdular acaba?" sorusu geldi.neyse ben de gidip yenisini aldım tekrar aynı yerden bu sefer pamuk istedim orda deneyeyim diye o da çıkarmadı,bana başkasını verdiler ama evdeki kaldı tabii öyle.bende firmasına mail yolladım,tamam bir buçuk liralık şey ama ben artık bu konularda feci takıntılı olmaya başladım.yaşlılık belirtileri :)

biokozmetik adında izmirli bir firma kendisi.

cevap beklemezken birden çok ilgili bir müşteri ilişkileri ile karşılaştım.benden hemen seri numarasını istediler,hemen yolladım.bunun üzerine hemen araştırma yapmışlar ve bazı ürünlerde sorunu tespit etmişler ve üzerine gitmişler.

ben görmemezlikten gelen firmalara alıştığım için biokozmetik'in bu olayla birlikte gerçekten takdir edilmesi gereken bir firma olduğunu anladım.kendileri bugün de bana bir paket yollamışlar kendi ürünlerinden oluşan,ben sadece aseton beklerken bir sürü ürün çeşidiyle karşıma çıktı,diğer ürünleri daha deneyemedim ama asetonları gayet iyi,ben özellikle ağır kokan asetonlarla yapamıyorum bu nedenle perçem aseton tam bana göre :)

ilgilerinden ötürü kendilerine buradan da teşekkür ederim.

sanırım ben bohem tarzı giyimi seviyorum :)



























selam,
geçen gün öyle oturmuş düşünüyordum herşeyi ne kadar geç öğrendim,geç farkettim diye...aslında zaman öyle gerektirdi sanırım.hani derler ya "bizim zamanımızda hiçbirşey yoktu.",benim için düşünüyorum da gerçekten öyleydi.ben liseye giderken şu an ki olanakların neredeyse çoğu yoktu;tamam makyaj malzemeleri vardı,o zaman da bir moda denen kıyafetlerle dolaşanlar vardı,saç boyası vardı ama bunlardan helva yapabilecek bir "ben" yoktu ortada :)
lise yıllarımı şimdi heba etmişim gibi geliyor,gerçi bir çok yönden yaşlanınca şimdi ki kızlardan daha iyi bir cildim olacağı da kesin :P çünkü ben makyaj denen ganimet ile üniversitede tanıştım o da sadece fardan ve birazda sivilceleri kapatmaktan ibaretti.saçlarımı da aynı dönemlerde renklendirmeye başladım.ama bakım denen şeyden ve şekillendirmeden muzdaripti saçlarım yani biraz pespaye biriydim galiba ...üniversite yılları da böyle heba oldu anlayacağınız.bu benden mi yoksa zamanın gereksinimlerinden mi böyle kaynaklandı bilmiyorum.
ne zaman ki okul dönemleri bitti o zaman nelerin bana yakıştığını farketmeye başladım,bir de ben turkcell'den telsim'e mesaj gitmeyen belli kodlar ile bunun sağlandığı telefonların kullanıldığı devrin genciyim.düşünün ki o devirde makyaj,saç bakımı,giyim hakkında internetten bilgi almak hakgetire...gerçi hayatıma geç girmesine karşın iyi yakaladım.internetten bilgi almakta,alışveriş yapmakta,yeni şeyler keşfektmekte üstüme yok diyebilirim.
sonuç olarak bağlanacağım yer şudur ki bu kadar geç farkedilen şey arasında şunu da geç farkettim ki ben bohem tarzı giyimden hoşlanıyorum,tamam gerçek hayatta bunu çok fazla uygulayamıyorum ama seviyorum işte,deri takılar,sandaletler,botlar...özellikle de kahverengi deriyi çok seviyorum.değişik desenli bol elbiseler,etekler,fularlar...uzun örgülü hırkalar...örgülü ve hafif dalgalı saç modelleri.bayılıyorum bu tarza gavur ellerinde "bohemian chic" denen tarzdır,bahsettiğim :)
işte böyledir ey ahali kız geldi 27 yaşına anca bunu seviyorum dedi şükürler olsun en azından bunu dedik.
birçok şeyde ileri noktaya gelinen bu dönemde doğmayı çok isterdim,diyeceğim odur ki genç nesil sizin yerinizde olmayı sırf bu yüzden isterdim.değerini biliniz :)

bizim kızlar makyaj videosu çekmeye başlarsa :)

selam,
uzun süredir youtube'dan yabancı kızların makyaj videolarını izliyorum içlerinde iyisi de var kötüsü de tabii ama hiçbiri bizim kızların yerini tutmuyor ya :)

aslında ilk olarak bu videoları bulmam youtube'a makyaj yapımı yazmam ile başladı karşıma biz evleniyoruz evinin gülcan'ı çıktı onu görmem'le tanrım yabancılara geri dönmeliyim dedim kendime :)sizlerden bu görüntüleri esirgeyecek değilim tabii :))kendisi bildiğiniz badana yapıyor ama mac ürünleri ile lütfen :)




daha sonra google'da arattım ilarzu die bi hatunkişi çıktı o da maşallah bi yandan güzel sesi ile kulaklarınızı çınlatıyor bir yandan kıvıra kıvıra makyajını yapıyor,kendisi malesef mi şükürler olsun mu demeliyim bilmem youtube'a eklememiş videosunu ama google'da var buyrun izleyin doyum olmaz :)

http://video.google.com/videoplay?docid=7246493801616113174

bir de chocolatestar var o da pek gergin dövecekmiş gibi anlatıyor,gerçi kendi videosunda da demiş gerginim die :)

http://video.google.com/videoplay?docid=7246493801616113174

son olarak bu işi en düzgün yapan ise içlerinde bence hacer özellikle ses tonu ve diksiyonu inanılmaz güzel ancak arada o boğaz gıcıklaması olmasa süper olucak o da muhtemelen öğretmen hastalığından oluyordur ah tebeşirler ah...bir de hacer videolarında düz fırçaya hep açılı diyor bu da gözden ve de kulaklardan kaçmadı ama biraz daha çalıştığında daha iyi olucak bence,bir otorite değilim tabii izleyici olarak fikrim budur.kendisi makyaj günlüğü blog'ununda sahibi.


Mavi-Yeşil Göz Makyajı Videosu from Makyaj Günlüğü on Vimeo.

gel gör ki her ne kadar çoğunu eleştirsem de kendileri öyle ya da böyle cesaret ve özgüven örenği sergilemişlerdir bu yönlerini takdir etmek gerek...

ojelendim


selam,

bayağdır dilden dile dolaşan narçiçeği rengi oje sevdası en geç yoluyla bana da bulaştı,geç diyorum çünkü yazın daha çok kullanılan bir renktir bu oje.nedir,ne renktir bu oje diye bakınırken birden baktım ki flormar'ın nar çiçeği rengi ojesi elimde kasadayım,tabii boş durmayıp yanına iki adette bol parıltılısından oje aldım.her ne kadar fotoğraflarda sim küpü gibi gözükse de ojeler tırnakta daha çok hologramlı gibi duruyor,tam manasıyla değil ama :) nar çiçeği rengi de tam anlamıyla ismini hakediyor.yani fotoğrafların kötülüğü benim hala iyi bir makineye sahip olmamamdan ileri gelmektedir ey okuyucular...

bu arada flormar'a aslında hala gıcığım,blogger'lara yaptığı ürün gönderme,tanıtım çalışmasını duymuşsunuzdur.bende başvurmuş ve geri dönülerek ürün yollanacağı söylenmiş kişilerden idim ancak Elif hn. cağız sonrada salladı herhalde beni,bende onları sallamıyorum artık hıh :P

bu arada sevgili arkidişim miss marttle beni dikkate alıp konuk yazar olarak bir yazımı blog'unda yayınladı.işte yazım ...
gelelim aldığım ojelerin fotoğraflarına umarım yardımcı olurum...










© the missing moments
Maira Gall