çok şey biliyorsan başın belada:kayıp sembol


Bu hafta boyunca hastalıktan yatakdan çıkmadım,bazen işsiz olduğuma seviniyorum.özel sektör malum hasta mısın daha da çalış,rapor alırsan bittin:)
hala da hastalığım devam ediyor.yatakdan çıkmama dönemimde bir solukta bitirdim kayıp sembol'ü.dan brown'ın diğer kitapları gibi bu da çok sürükleyiciydi.
zavallı robert yine çok şey bilmesi durumundan tehlikeden tehlikeye koştu zavallım.
bu sefer hikaye amerika'da geçiyor ve masonların şifreleriyle ilgili.
acaba dan brown'ın kitaplarının geçtiği yerlere tur düzenliyorlar mıdır ? düşünsenize ne güzel olur "da vinci şifresi"  turu bilmem kaç € :) okduğun yerleri filmde görüyorsun ama yakından görmek daha heyecan verici olurdu herhalde.
bu arada 2012 yılında  kayıp sembol'ün de filme dönüştürülmesi muhtemel.imdb'nin sitesinde olabilecekler arasına alında.yine tom hanks canlandırıcak robert'ı.bence inanılmaz yakışıyor tom hanks'e robert langdon ondan başkası bu kadar oturamazdı role,tek eksiği tom'un robert'tan biraz daha az atletik olması onu da biraz spor yaparak başarır herhalde tom hanks'te :)

nil erdi muradına,darısı isteyenlerin başına :P

nil karaibrahimgil'de evlendi 10 yıl sonunda,ama işin güzel tarafı on yıla değecek güzellikte bir tören olması sanırım.nil nehri kıyısında büyükelçilikte evlenmişler.insanın istediği gibi bi yerde istediği şekilde evlenmesi ne güzel...
ben gelinliğini çok beğendim,çok yakışmış,sadece o elindeki badminton raketine benzer şeyi çözemedim :))
















serdar erener için aynı şeyi söyleyemicem :P





amerika yeni estetik canavarını arıyor:heidi montag

baştan söylemeliyim ki kesinlikle estetik karşıtı değilim,hatta arada cesaretim olsa da ben de burnumu yaptırsam derim ama daha sonra ya bu burnumu ararsam,ya bu kadar iyi nefes alamazsam diye şükreder böyle devam etme yoluna giderim...
gelelim heidi montag'e kendisi 23 yaşlarında ve bizim laf ettiğimiz ajda'dan daha fazla estetiği var artık onun.ayrıca şunu da belirtmeliyim ki hatun giderek canavar gibi oluyor bu halinden  nasıl memnun ben anlayamadım.tamam göğüsler bayağ küçükmüş de bu kadar abartmanında alemi yoktu.saydığına göre bi kere de on işlem birden görmüş ki bu estetiklere 2007 dekiler dahil değil.insan nasıl olup da korkmuyor ben anlamadım,canları kıymetli değil galiba :)

















telefon zil sesi yapmak artık çok kolay

önceden telefonum için sevdiğim şarkıları indirip,sevdiğim kısmını nero ile keser mp3 formatında telefonuma atardım,belki geç kaldım ama yeni bir site keşfettim bunun için.



                                                                  http://www.pisamba.com/

istediğiniz şarkıyı youtube'dan da indirebiliyor,istediğiniz kısmı kesiyor ve de mp3 formatında kayıt şansı sunuyor.
tavsiye ederim

ilk ringtone'um ke$ha-tik tok oldu :)

golden globe awards-altın küre ödülleri

altın küreler dün yeni yerleşim mekanlarına kavuştu,kimileri bu tip ödülleri kapı tutturmak için kapı önüne falan koyduğu için iyi mi oldu kötü mü oldu ödülcükler için bilemem ama robert'ımda ödül aldığı için kendisini canııı gönülden kutluyorum:)


altın küre ödüllerinin oscar gibi önemsenmediği malum( ancak onun habercisi olduğu da aşina),en bariz ölçüt bu alanda bence aktrislerin kendilerine verdikleri önemden geliyor ki bu sene bu ödüllerde giyilen kıyafetler içler acısı.özellikle yeni yetme aktrislerin değil de yıllanmış bu işin erbabı diyebileceğimiz santaçılar resmen dökülüyordu.işte bence iyiden kötüye doğru kıyafetler...
bu arada ödülleri kimler aldı diye merak ediyorsanız buyrun tıklayınız.
ilk sırayı bence penelope hak ediyor,ben çok asil ve şık buldum

































emily blunt




















jennifer garner-bu kadını seviyorum ya





















felicity huffman'ın elbisesi çok hoştu ama o kaslı kollar ve aşırı zayıf hali biraz işi bozmuş
















kötülere gelirsek eğer
julien moore-eğer buna para verildiyse yazık olmuş :)





















kate hudson,bence çok kötü bir seçim özellikle ayakkabılar fenaaa




















diane kruger
ne renk seçimi doğru ne de model hiç bir yerinden tutulmuyor yani...




















january jones-saç güzel elbise kötüüü




















bir taşla iki kötü cher ve christina





















bunların dışında tina fey ,mariah carrey,Anna Paquin,Jennifer Morrison  da gerçekten kötüler arasındaydı....

bu arada diz hizası elbiseler ve de lila-mor tonlarındaki seçimler dikkat çekiyordu.

rob varsa bu film kaçmaz:sherlock holmes


selam,
bu ay kültür hayatım canlanmaya başladı nihayet,birazda istediğim oyuncuların filmleri ve merak ettiğim filmler geldi sanırım ondan bir de dan brown'ın kayıp sembol'ünün etkisini unutmamak gerek tabii...daha 160 sayfa okumama rağmen kitabı elinizden düşüremeyeceksiniz diyebilirim.bittiğinde yorumu hemen yazıcam.
gelelim iki gözde adamım robert downey jr,jude law ikilisinin yer aldığı Guy Ritchie'nin de yönetmenliğini yaptığı sherlock holmes'e.
ben ilk defa sherlock holmes konulu bir filme gidiyorum ne daha önce okudum ne de bir canlandırmasını seyrettim.ama ismini hep duydum.rob sayesinde kendisiyle dün tanıştım ve gerçekten çok sevdim.özellikle kibirli halleri ve de bazı önemli yerlerde vurdumduymaz gibi gözüken tavrı beni benden aldı diyebilirim.robert gerçekten canlandırma da büyük bir beceri sergilemiş .özellikle o patlak gözleriyle süper canlandırıyor her halini sherlock'un,bu filmdeki rolü ile aynı zamanda kendisi altın küre en iyi erkek oyuncu (Müzikal-Komedi) adayı .
jude law bana biraz sönük geldi belkide dr.watson un hali tavrı budur onun için bir yorum yapamayacağım.irene karakterini canlandıran rachel mcadams çok sıradan kalmış bence o role daha gözalıcı biri lazımmış aslında daha işveli de denebilir en azından endamı o yönde olsa olabilir mesela Olivia Wilde bu role cuk otururmuş.

eğer hala gitmediyseniz bence bu filmi kaçırmayın,gerçekten eğlenceli bir film.

bu arada ally mcbeal ile hayatıma giren bu adamın nihayet daha çok sinema perdesinde görmek beni gerçekten çok sevindiriyor.

sherlock holmes ile daha fazla bilgi edinmek isterseniz,şu yazıyı da okuyabilirsiniz filme gitmeden önce...

innova pudra/allık fırçası


aslında ben açılı bi allık fırçası istiyordum,hemde gerçek kıldan yapılmış ama yine yine yine aldandım,ama bu sefer sonuç kötü çıkmadı Allah'tan...izmir'de gerçekten iyi bir makyaj fırçası bulabileceğim bir kaynak yok,bir inglot var onun da fiyatları fazladır diye korkudan bakamadım :) bende hobi parfümeriyi gezerken bu fırçayı aldım açılı değil ama gerçek kıl diye almıştım ancak eve gelip paketi açtığımda tüylerinin parlaklığı gerçekliğini de aldı götürdü benden sonuç olarak sürümü güzel,yumuşak bir fırçaya bıraktı kendini buna da şükür :)




i'm dreamin' of a rooftop garden....


selam,
daha önce de söylediğim gibi ben izlediğim filmleri birkaç kez de olsa tekrar tekrar seyretmeyi çok severim.aklıma just like heaven geldi birden çünkü çatı bahçelerinin ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum ve ordada böyle bir bahçe vardı filmin sonunda.
filmi tekrar başlattım ve tekrar seyrettim gerçekten çok sıcak bi film.Reese Witherspoon gerçekten romantik komediler için biçilmiş kaftan özel hayatı pek öyle gitmese de :) Mark Ruffalo ise tam yan komşunun oğlu aslında bunu genelde kızı olarak kullanırlar ama neyse :) 67 doğumlu olduğuna kim inanır.
neyse asıl konuya döneyim.benim yıllardır en büyük hayalim skylight'ı olan bir evdir çatı penceresinde diyebiliriz buna,yıldızlara bakarak uyuma fikri hep hoşuma gitmiştir,gel gör ki bu hayali bi apartmanda gerçekleştiremem üst komşunun alttan görüntüsü pek hoş olmayabilir...birden aklıma en üst kat yani çatı katı bir evim olursa fikri geldi skylight ve de bir çatı katı bahçesi ne kadar muhteşem olurdu.
herkes sayısal çıkarsa veya para gelirse şunu alırım bunu alırım der ya bana bu ikisini sağlayan bir ev versinler yeter...sizce de güzel olmaz mı?


-avatar-


başlıktan hiç çaktırmıyorum ama bilin bakalım bugün nereye gittim :)
 tabii ki Avatar.bazı arkadaşlarımızın iş yoğunluğu nedeni ile gitme tarihim sarktı da sarktı ve Allah'tan vizyondan kalkmadan gidebildim.
benim ilk 3 boyutlu film izleyişim oldu .ve şunu söyleyebilirim ki iyi ki ilk film "Avatar" olmuş.
insanoğlunun hayalgücünün gerçekten sınırı yok diyorsunuz bu filmde.
inanılmaz gerçekçi yapılmış animasyonlar ve sizi ordaymış gibi hissettiren 3d teknolojisi gerçekten görülmeye değer.filmi izlerken aklımdan geçen düşünce ise "3d olmasa bile ben bu filmi görmek isterdim" oldu çünkü konu inanılmaz güzel:
insanoğlu kendi dünyasını mahvediyor ve Unobtainium elementinin olduğu Pandora gezegenini de bu element nedeni ile tahrip ediyor ve orda yaşayan na'vi halkını da bu elementin üzerinde yaşadıkları için yok etmeye çalışıyor.
genelde insanoğlunun korunulduğu film endüstrisinde bu sefer na'vi halkı için canlar feda ediliyor.
yaratılan pandora gezegeni keşke böyle bir gezegen olsa denilecek kadar güzel çizimlenmiş.Filmin hem yönetmeni hem de senaristi "titanic" ve de "aliens" filmlerinin yönetmeni de olan James Cameron.Filmde Neytiri karakterini Zoe Saldana,Jake sully karakterini ise Sam Worthington canlandırmış.


vizyondan kalkmadan mutlaka bu filmi görmelisiniz.


GARANTİ BANKASI'mı bir daha asla!



selam,
Garanti Bankası ile maceram 2005 yılında mng kargo'da işe başlamam ve onların bana hesap açması ile başladı.bana maaş ödemesi için açılmıştı hesap,zaten orada çalışmam da 8 gün sürdü... bende 8 günlük maaşımı almaya Garanti'ye giderken şu kadar yatırmışlardır şu kadar idare ederim diye düşünüyordum ki bana ilk kötü süprizlerini yaptılar alacağım zaten topu topu 60 tl gibi bir rakamdı onunda 20küsür miktarını kendileri hesabınızı işlettik diye aldılar.ama işlettikleri sadece bendim.maaş hesabında ne yaptınızda bu parayı kendinize ait gördünüz diyerek çıkıştım tabii.ama sadece o çıkışmayla kaldım.dilekçe yazın dediler yazdım yolladım.geriye dönen eden olmadı.
daha sonra 2007 yılında yeni bir işe girdim yine aynı hesap numarasını verdim.şu lanet iş yerleri de ne diye bu bankayı seçer anlamıyorum.yine maaş çekimi yaptım yine 23 tl düştüler.benim yine sinirler tepeme çıktı tabii,yine derdimi gişeye anlattım,yine aynı cevap dilekçe yazın.
bende dayanamayıp artık şikayet var.com'a yazdım.geri ödeme yapamayacaklarını bildirdiler.tabii safın parası tatlı geliyor.o sıra ne akla hizmet ise bir de gittim bonus kredi kartı çıkardım.35 tl yıllık kredi kartı aidatını görünce şok oldum çünkü daha önce kullandığım kredi kartımın ki değerini bilememişim yıllık aidatı 15 tl idi,Garanti bankası bana o banka'dan hiçbir farklılıkla hizmet sunmamıştı ki aynı işi o da görüyordu 20 tl'lik fark nerden geliyordu.o sene ödedim ama itirazımı da yaptım.ama yine takan olmadı.
bu sene ödememek için borçlarımı bitirdim,kartımı iptal ettirmek üzere kasım'da aradım,talep aldılar ve beni ertesi gün aradılar 13 kasım 2009 tarihinde,telefondaki çalışan her kim ise bugünlerde kulaklarını bayağ çınlatıyorum bana kartı kapattırmamamı ve aidat geldiğinde tekrar arayıp aynı işlemleri yapıp oraya bağlanacağımı ve yardımcı olacağını kesin bir dille söyledi.ben de yine yine yine saflık yapıp kabul ettim.
geldi aralık ayı aidatı ve karşımda yine 35 tl'lik aidat çıktı bende denileni yaptım aradım (bu arada o telefondaki şahıs alışverişe devam edebilirsiniz dedi ki bende öyle yapmış idim.),bu sefer telefondaki demez mi borcunuz var size hiçbir işlem yapamayız ancak puan verebiliriz,kardeşim ben zaten borcunu babasından alan harçlıklarla ödeyen bir işsizim puan versen ne olur ?!!
yine şikayet var.com'a gittim,yine aynı cevaplar yok Garanti bana puanlar ile dönüyormuşda ondan sıfıra denk geliyormuşta...şikayet var'da bunu sorun çözüldü olarak gösteriyor,ne çözülmesi beni ne arayan var ne soran kıytırık mailleriyle başlarından savıyorlar.ama bu sondur bundan sonra kartımı asla kullanmayacağım,yakınım da kim olursa muamelelerini anlatıp bonus ve bunun gibi kartlarını,hizmetlerini almamalarını sağlayacağım.bankalarına da en son uğrayışım hesap kapattırmak için gidişim de olacaktır.onda da boş hesap için hesap işletim ücreti isterlerse şaşırmam ama !
kendileri de bu yazıyı okuyorsa boşuna beni telefondan aramasınlar,Bankaları ve hizmetleriyle ilgilenmemekteyim...

cherry culture alışverişi vol.3 :)

selam,
yine cherry culture indirime girdi bende kim kardishan'ın şu makyajında gördüğüm renklere yakın renkler almalıyım diye yola çıkarak 3 farlık alışverişe birer adet ruj,lipgloss,allık,kalem eklemeleriyle yine coştum.aslında bunlar bana hediye ama kendim seçtiğim için herşey benim suçum :)

gerçi renkleri pek tutturamadım.biraz daha parlak renklere yönelmişim,bir de nyx farlar genellikle insanı yanıltıyor renkleri ile.yine bir sürü site gezdim ve öyle karar verdim.bir daha ki sefere kesinlikle hawaiian coffee rengini alıcam ama :) işte fotoğraflarla aldıklarım,şunu da belirtmeliyim ki geisha güzel bir aydınlatma rengi olsa da sürüşü hiç kolay değil.

aldıklarımdan en çok nyx cottage cheese kalem,nyx B52 ruj,nyx expresso allık ve latte foam farı beğendim.









etiket için kusuruma bakmayın aceleden unutmuşum :)

yeni yılın ilk fırçaları bunlar :)


selam,

uzuuuuun zamandır makyaj fırçası istiyordum ama ne mac ne de diğer iyi markaların fırçalarına vericek param yoktu bende daha önce herkesin sık sık bahsettiği coastal scents'in fırçalarına baktım ve ucuz olduğunu görünce alayım dedim ilk olarak italian badger round crease(porsuk tüyünden,şekillendirme) ve sable eyeshadow(samur tüyü ,far) fırçalarını aldım.

açıkçası bi fark analizi yapamam çünkü ilk fırçalarım bunlar :) ama kullanım olarak bana çok rahat geldi tutuculukları iyi.daha sonra da dayanamayıp sable blending(samur tüyü,harmanlama)fırçasını aldım.iyi ki almışım diyorum dün yaptığım renkli makyajda bu fırçanın gerçekten "olmazsa olmaz" olduğunun farkına vardım.bu arada fırçalar gerçek tüy olduğu için çok yumuşak.

daha önce fırça konusunda bir bilgim olmadığı için innova'nın fondöten fırçasını allık fırçası olarak kullanırım die alan ben bu konuda ilk defa düzgün bir alışveriş yaptığımı farkettim.ama iş bulduğum ilk zamanlar mutlaka daha kaliteli fırçalar almak istiyorum,daha sık oluyor çünkü kılları kalitelilerin.bu da aklınızda bulunsun :)

karşılaştırma için öz be öz kendi paramız kullanılmıştır :))

yeni yılınız kutlu olsunnn :)


eyupturan.com'dan alıntıdır.
© the missing moments
Maira Gall